Gezi parkı olayları ve Türkiye’nin dünyadaki lider imajını yıkma çalışmaları!

Gezi Parkı olaylarında masum halk kullanılıyor.

---

Yazacak ve söyleyecek gerçekten çok önemli konular var. Ama yaklaşık 10 günden beri durulmayan Gezi Parkı olayları ile ilgili söylenmesi gereken, halkımızı bilinçlendirecek hususlara değinmekte fayda var. Her şeyden önce önemli olan bizim Türk halkı olarak birlik olduğumuzu, devletimize ve milletimize sahip çıktığımızı tüm dünyaya göstermektir. Şu anda yurt dışındaki internet haber sitelerinde, yurt dışında yayın yapan televizyonlarda hayret verici şekilde yalan haberler yapılıyor. Bu Türkiye üzerinde ciddi bir oyun oynandığını gösteriyor. Burada sürekli Türkiye’nin bölünmesini istediklerini “böl, parçala, yönet!” mantığında olduklarını anlatıyorum. Çünkü Türkiye’yi parçalara ayırdıktan sonra rahatlıkla kontrol altına alabileceklerini düşünüyorlar.

Yurt dışında yayılan haberlerde tüm dünyaya “bırakın Türkiye’nin Ortadoğu’da lider olmasını, daha kendi kendini bile yönetemiyor” imajı veriliyor. Eğer bizler yurtdışında yayılan bu yalan haberleri görüp, teşhis edebiliyorsak o zaman oynanan oyunların çok rahatlıkla farkına varabiliriz. Bu yüzden bizler Türkiye’nin her yerinde insanların birbirlerine kenetlenmesini, sevgiyle bir bütün olmasını sağlamalıyız. Herkesi sükûnete ve sakinliğe davet etmeliyiz.

Şu anda Avrupa ve Asya’nın tam ortasında ekonomisiyle, izlediği dış politika ile yükselmesi hiçbir şekilde önlenemeyen bir Türkiye var. Ve tabii ki tüm Avrupa ve Amerika ekonomik krizle boğuşurken,  toplumların içi uyuşturucu, alkol ve ahlaki çöküntü ile boşaltılmışken Türkiye’nin bu yükselişini çekemeyenler var. Bu dış mihraklar Türkiye’nin Ortadoğu’da lider olarak ortaya çıkmasını bir şekilde durdurmanın yollarını arıyorlar. Bunun için en başta Kürt kartını kullandılar ve kullanmaya da devam edecekler. Türkiye’de suni bir Kürt sorunu yaratıp yıllardır bu ülkeyi iç savaşla içten çökertmeye çalışıyorlar. Ortadoğu’da zayıf ve yönetilebilir Türkiye, Ortadoğu’da paylaşılamayan suyun ve petrolün dış güçler tarafından rahatlıkla kontrol altına alınması demektir. İşte bu yüzden Evanjelikler de sürekli büyük Ortadoğu projesini (ülkeleri küçük parçalara ayır ve yönet) her ne pahasına olursa olsun ayakta tutmaya çalışıyorlar.

Bizler de vatanına, milletine bağlı vatandaşlar olarak oynanan bu oyunların hepsini görüyoruz, biliyoruz ve izliyoruz. Olay Gezi Parkı, ya da üç beş ağacın sökülmesi değildir. Olay Türkiye’nin yıpratılması ve zayıflatılması, fırsattan istifade eden komünistlerin rejim yıkma faaliyetlerinin patlamasıdır. Bizler Türk halkı olarak birçok imtihandan geçtik. 30 yıldır bu ülkeyi böldürmemek adına PKK ile mücadele ediyoruz ve edeceğiz. Asla yılmayacak, asla vazgeçmeyecek ve Türk topraklarını böldürmeyeceğiz. Bizim bu kanlarımızı dökerek sahip çıktığımız güzel topraklarımızda Komünist bir Kürt Devleti kuramayacaklar. Biz Lazı, Kürdü, Çerkezi, Boşnağı, Türkü ile yüz yıllardır bir arada yaşayan tek bir yüreğiz. Dev bir yüreğiz. Bu yüreği kimse parçalayamayacak. Türk halkı yine sevgiyle, muhabbetle birbirine kenetlenecek ve vatanın bekasından asla taviz vermeyecek.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Ülkemizi bölme, devleti yıkma, devletin ve milletin malına zarar verme adına yapılan provokasyonlara, kışkırtmalara ve saldırı eylemlerine karşı halkımız dikkatli olsun. Komünist grupların her ne pahasına olursa olsun “komünist bir toplum, komünist bir dünya devleti” hedefinin olduğunu unutmayalım. Ahlaki değerlerin olmadığı, aile, devlet ve kutsal kurumların olmadığı, dinin yer almadığı bir toplumun insanları nasıl köleleştirdiğini unutmayalım. Gerçek sevginin, adaletin ve huzurun ancak İslam’la ve Kuran’la yaşanacağını hepimiz bilelim. Ve birbirimize kenetlenerek maneviyatımızın, devletimize ve milletimize olan bağlılığımızın asla çökertilemeyeceğini tüm dünyaya gösterelim.