8 Nisan 2014 Salı

Her Müslüman Hz. Mehdi’yi aramakla ve ona yardımcı olmakla yükümlüdür


Her Müslüman Hz. Mehdi’yi aramakla ve ona yardımcı olmakla yükümlüdür
Peygamberimizin hadislerine göre Hz. Mehdi İstanbul'dan çıkacaktır.

Bakıyorum da bu dünyada insanlar için hep güzellik ön planda. Dış görünüş ön planda. Kadınlar bunun için geceli gündüzlü çabalıyorlar. Güzellik insanlar tarafından da çok beğeniliyor. Kimileri için de kariyer ön planda. Herkes bunun için de birbirinin kuyusunu kazıyor, sabah akşam demeden çalışıyorlar, geceyarılarına kadar işyerlerinde sabahlıyorlar. Bir şirketin CEO’su içeriye girdiğinde onu müthiş gözlerinde büyütüyorlar. Gözlerini müthiş bir hırs bürüyor.Para, mal, mülk çok ön planda. Durmaksızın mal yığıp biriktiriyorlar, üst üste yığıyorlar, bankalarda kasalarda biriktiriyorlar. Sanki hiç ölmeyecek gibi para ve mal yığma tutkuları var.
Zengin birisi toplumda sürekli pohpohlanıyor, çok saygı görüyor. Kiminin sesi çok güzel, harika şarkı söylüyor, toplumda müthiş sevgiyle karşılanıyor. Milyonlarca insan bir şarkıcının peşinden koşuyor. Kiminin de sanat kabiliyeti var, olağanüstü resimler yapıyor, harika besteler yapıyor, müthiş binalar tasarlıyor. Bu yeteneklerin sahipleri de toplum tarafından övüle övüle bitirilemiyor. Kimi de bilgisi ile ön plana çıkıyor, bilim adamı, profesör oluyor.Bu kişide çok kültürlü olduğu için yine insanlar tarafından saygı görüyor, hürmet görüyor. Konferanslarda insanlar tarafından ayakta alkışlanıyor.  
Şimdi geçmiş dönemlerde yaşayan insanları bir gözünüzün önünden geçirin. Marilyn Monroe, Liz Taylor gibi dünyanın en güzel kadınları, James Dean, Elvis Presley gibi dünyanın en yakışıklı erkeleri şimdi toprağın altındalar. Geçmiş dönemlerde yaşayan mültimilyarderler şimdi hepsi toprağın altındalar. Newton, Einstein, Galileo gibi milyonlarca bilim adamı beyinlerine topladıkları tüm bilgilerle birlikte şimdi toprağın altındalar. Dünyanın en güzel sesli sanatçıları Michael Jackson, Whitney Houstan, Amy Winehouse şimdi toprağın altındalar, o muhteşem seslerinden eser bile yok. Bir daha hiç şarkı söylemeyecekler. Geçmiş dönemlerde yaşayan milyonlarca güzel ses ebediyete kadar susmuş durumda. Muhteşem eserler bırakan ünlü ressamlar  Leonardo Da Vinci, Monet, Vincent Van Gogh, Francisco De Goya ve bunlar gibi milyonlarcası şimdi toprağın altındalar. Bir daha asla ellerinefırça alıp muhteşem resimler yapamayacaklar. Dolayısıyla insanların değer verdiği herşeyin zamanla toprağın altına girdiğini görüyoruz.
Allah insanların değer verdiği şeylere değer vermiyor, çünkü gerçekte bunların sahibi Kendisi. Sesi yaratan Allah, bir kadını güzel yaratan, bir erkeği yakışıklı yaratan Allah. Bunlar gibi milyonlarcasını yaratıyor, güzellik kendisine ait, insana değil. Tüm kainatın bilgisine de yalnızca kendisi sahip. Bilim adamlarının kafasında Allah’ın bilgisiyle karşılaştırıldığında bir zerre kadar bile bilgi yok. Dolayısıyla Allah dilediğine dilediği kadar bilgiyi açıyor. Muhteşem resimler yapan sanatçılarda Allah’ın sanatını yansıtıyorlar. Allah dilediğine kabiliyet veriyor. Dolayısıyla bütün sanat eserlerinin de sahibi Allah’tır. Allah bir insanda mala, mülke, güzelliğe, kariyere önem vermiyor, Allah katına çıktığımızda sadece takvamız ön planda oluyor, sadece Allah’a yakınlığımız, O’na olan sevgimiz, aşkımız ön planda oluyor. Bu yüzden Allah yüzyıllardır yarattığı en güzel insanları, en güzel sesli sanatçıları, en ünlü ressamları, bütün bilim adamlarını ecelleri geldiğinde sırayla toprağa sokuyor, ama insanlar yine de bu gerçekleri unutuyorlar. Bir süre sonra ölenlerin esamesi bile kalmazken yeni güzelllerin, yeni sanatçıların, yeni bilim adamlarının peşinden sürükleniyorlar. Bir gün onlarında kaçınılmaz son olan toprakla buluşacaklarını, bu dünyada hiç yaşamamış gibi olacaklarını unutarak, görmezden gelerek, hiç düşünmeyerek...
Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır. (Hicr Suresi, 45)
Adn Cennetleri; ona girerler, onun altından ırmaklar akar, içinde onların her diledikleri şey vardır. (Nahl Suresi, 31)
Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz. (Meryem Suresi, 72)
Hidayeti bulmuş olanlara gelince; (Allah,) hidayetlerini artırmış ve takvalarını vermiştir (Muhammed Suresi, 17)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder