8 Nisan 2014 Salı

Evrim Teorisi neleri asla açıklayamaz?


Evrim Teorisi neleri asla açıklayamaz?
Türkiye'nin %99'u evrim teorisine inanmıyor.

Evrim teorisi sanki bir gerçekmiş gibi yıllardır okullarda okutuluyor, ortada yalnızca dayanaksız bir teori var ama sanki bilimsel delillerle kanıtlanmış gibi gösteriliyor. Bu teori kanıtlanmadığı gibi tam tersine bilimsel delillerle çürütülmüş bir teoridir. Evrim teorisi mikrobiyoloji bilimi ile ve fosil bilimi ile tamamen çökmüştür. DNA’daki ve hücredeki indirgenemez komplekslik, fosillerin milyonlarca yıl geçmesine ragmen en ufak bir değişikliğe uğramaması evrim teorisinin sonunu getirmiştir. Bakın evrim teorisi hangi konuları asla açıklayamaz:
1. Canlılardaki İndirgenemez Kompleks Yapılar Evrim Teorisine Meydan Okuyor:
Evrim teorisinin iddialarını tümüyle geçersiz kılan indirgenemez komplekslik, evrimcilerin iddia ettikleri aşama aşama gelişimi imkansız hale getirir. Örneğin biraraya gelerek gözü oluşturan, gözyaşı bezi, retina, iris gibi organellerin aşamalarla teker teker oluşmaları mümkün değildir. Çünkü gözü oluşturan tüm parçalar eksiksiz olduğunda görme gerçekleşecektir. Biri eksik olsa organ işlevsiz olacağından evrime göre işlevsiz bir organın "doğal seleksiyona" uğrayarak yok olması gerekmektedir.
2. Evrim Teorisi Canlılardaki Üstün Yaratılışı Açıklayamaz:
Bir odaya girdiğinizde eğer masanın üzerindeki kağıdın üzerinde mürekkep lekesi görürseniz, mürekkep şişesinin bir şekilde kağıdın üzerine döküldüğünü ve orada rastgele bir şekil oluşturduğunu düşünürsünüz. Ancak eğer bu kağıdın üzerine mürekkeple yazılmış "BABANI ARA" diye bir not görürseniz, bu yazının kağıdın üzerinde rastgele oluşmadığını bilirsiniz. Notun sahibini görmeseniz bile, bunun bilinçli bir kişi tarafından yazılmış anlamlı ve amaçlı bir not olduğundan şüphe etmezsiniz. Veya, çok güzel bir tablo gördüğünüzde, ressamını görmemiş olsanız bile bu tablonun bilinçli bir kişinin eseri olduğunu bilirsiniz.
Boyaların yere dökülerek bu resmi rastgele oluşturduğunu hiçbir zaman düşünmezsiniz. Aynı gerçek canlılıktaki kusursuz düzen için de geçerlidir. Canlılardaki kusursuz ve olağanüstü düzen, onların tesadüflerin eseri olmadıklarını, bir anda var olduklarını açıkça göstermektedir. Evrim teorisi ise, bu gerçek karşısında çökmüştür. Canlılıktaki bu üstün düzenin sahibi alemlerin Rabbi olan Allah'tır.
3. Farklı Canlı Türleri Nasıl Farklı DNA'lara Sahip Olmuşlardır:
Evrimciler, canlı türlerinin farklı genetik bilgilere sahip olmalarını mutasyonlara bağlarlar. Mutasyon DNA'da radyasyon ya da kimyasal etkiler sonucunda meydana gelen değişikliklerdir. Oysa mutasyonlar DNA'ya ya zarar verir ya da üzerinde etkisiz olurlar.
Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım: Kalın bir dünya tarihi kitabının baştan sona bilgisayara yazılmasını isteyelim. Bu iş yapılırken, kitabı birkaç kez baştan yazdıralım ve her seferinde kitabı yazan kişiye arada tuşlara gözlerini kapatarak (tesadüfen) basmasını isteyelim. Bu yöntemle tarih kitabı gelişir mi? Örneğin daha önce kitapta var olmayan "Eski Mısır Tarihi" gibi bir bölüm oluşabilir mi? Elbette ki kitaba eklediğimiz harf hataları kitabı geliştirmez, aksine tahrip eder, anlamını bozar. Ama evrim teorisinin iddiası, "harf hatalarının bir kitabı geliştirdiği" yönündedir.
4. DNA'daki 25 Ciltlik Ansiklopedi Dolusu Bilgi Tesadüfen Ortaya Çıkamaz:
İnsanın tek bir DNA molekülünde bir milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak bilgi bulunmaktadır. Bu bilgilerin tamamı çok önemli bir sıralamaya sahiptir. Şimdi düşünün, milyonlarca harfi rastgele caddeye serpsek, serpilen bu harflerin hepsi bir makale haline dönüşse, sonra bu milyonlarca harf gazete sayfasındakiler gibi yazılar oluştursa, bunun kör bir tesadüf eseri olduğunu söylemek mümkün müdür? Elbette ki hayır. AncakDarwinist anlayışa göre bu olağanüstü olayın tesadüfen gerçekleşmesi mümkündür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder