Fethullah Gülen milleti kenetleyen bir üslupla konuşsun

Fethullah Gülen’in “barış olacaksa elde öpülür, etek de” açıklaması gündeme bir bomba gibi düştü. Kamuoyunda Abdullah Öcalan’a karşı oluşturulmaya çalışılan yoğun iyimserlik politikasına Fethullah Gülen’in ve şehit ailelerinin açıklamaları da eklendi.  Basın adeta söz birliği etmişçesine tek çözümün Öcalan’da olduğunu, devletin de gereken tavizleri vererek bu ezeli savaşa son vermesi gerektiğini empoze etmeye çalışıyor.

Oysa Abdullah Öcalan’a yönelik yürütülen bu yoğun iyimser propoganda halkın üzerinde hiç de olumlu etki yapmaz. Halk kabul etmediği gibi şehit aileleri de PKK’ya ve Öcalan’a taviz verilmesini asla kabul etmez. Bunun yanında Fethullah Gülen’in de devletimizi ve Türk Milletini oldukça aciz gösteren açıklamaları hiçbir şekilde kabul edilemez. Türk milleti hiçbir zaman, hiçbir milletin elini eteğini öpmemiştir. Ne Çanakkale’de, ne Kurtuluş Savaşı’nda asla düşmana boyun eğmemiştir. Kullanılan üslup hem devletimizi, hemde milletimizi PKK’ya ve Öcalan’a karşı oldukça aciz ve zavallı göstermektedir. Barış için biz neden el etek öpüyoruz? Bizim memleketimizi bölmek isteyenler onlar değil mi, yıllardır binlerce askerimizi komünist Kürt Devleti kurmak adına şehit edenler onlar değil mi? Bölünmek ve parçalanmak istenen Türk toprakları değil mi?

Fethullah Gülen hocamızı Bediüzzaman’ın asla taviz vermeyen üslubuna davet ediyorum. Bediüzzaman öleceğini bilse (Rusya’da esir düştüğünde yaptığı gibi) asla düşmana boyun eğmemiştir. Türk halkını da “kahraman ordu,  dindar millet diyerek” övmüştür. Fethullah Gülen hocamızda Bediüzzaman gibi, Mehdiyet ağzıyla ve ayetlerle konuşmalıdır.  

Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat Suresi, 10)

Bu ayette Allah tüm Müslümanlara kardeş olmalarını öğütlüyor. Bu yüzden Fethullah Gülen hocamızın tüm Müslümanlara birlik olmaya davet etmesi gerekir.

Allah'a ve Resûlü?ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)

Bu ayete göre de tüm Müslümanlar Kuran’a uyacaklar, mezheplere ayrılmayacaklar ve birbirlerini sevecekler. Aksini yaparlarsa Müslümanlar çözülürler, birbirlerinden uzakaşırlar, yılgınlaşırsınız, ve böylece teslimiyetçi ruh gelişir. El etek öpmek de yılgınlaşma ifadesidir. Biz asla yılgınlaşmayız. Tabii Müslümanlar olarak bölünürsen gücün gider. Ama birleşirsen müthiş bir güce kavuşrsun. Dirençli olun, kararlı olun, sabrederseniz ben sizi başarılı kılacağım diyor Allah ayetinde. İşte Fethullah Gülen’de bunu savunmalı.

Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.(Saff Suresi, 4)

Bu ayette de belirtildiği gibi biz birbirimize kenetleneceğiz. Ama Müslüman alemi paramparça, tüm mezhepler birbirine karşılar. Ama Allah Kuran yolunda birlik olmayı şart koşuyor.Birbirine kenetlenmiş bir bina gibi olunmasını istiyor. Bu şekilde mücadele edilmesini istiyor. Fethullah Gülen hocamız da dağılmayı, güçsüzleşmeyi, taviz vermeyi, el etek öpmeyi değil birlik olmayı, güçlü olmayı ve tek yürek olarak dimdik durmayı öğütlemeli.

Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O'nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. (Ali İmran Suresi, 103)

Allah ayetinde dağılıp ayrılmayın diyor. Allah’ın ipi olan Kuran’a sımsıkı sarılacağız, dağılıp ayrılmayacağız.Güneydoğuyu bizden ayırmak istiyorlar ama Allah ayrılmayın diyor. Gülen bunu söylemeli. Müslüman alemi şu anda Şii, Sunni birbirine girmiş durumda, sürekli savaşıyorlar, aralarında hep mücadele var. Ama Allah kalpleri uzlaştıracağını söylüyor. O soğukluk Mehdiyetin vesilesiyle gidecek. İttihad-ı İslam olduğunda sabah kalktığımızda tüm İslam aleminin kardeş olacağını göreceğiz. Allah ayetinde “siz tam ateş çukurundayken sizi kurtardı” diyor, Allah Mehdiyet vesilesiyle ümmeti kurtaracak.

"Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı). Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten Kendisi'ne yöneleni hidayete erdirir. (Şura Suresi, 13)

Bu ayette de Allah “dilediğini buna seçer ve içten Kendisi’ne yöneleni hidayete erdirir” diyerek Mehdiye işaret ediliyor. Kuran’a sıkı sıkı sarılın ayakta tutun diyor, ama birçok yerde yıkılmış duurmda şu an. Yıkıldıysa kaldırın diyor. Ayrılığa düşmeyin, cemaatlere ayrılmayın diyor. Allah bütün peygamberlere Hz. İsa’ya, Hz. Musa’ya ve peygamberimize bunu vasiyet ettim diyor. İttihadı İslam’ın olması, Müslümanların birleşmesi yobaz takımına ağır geliyor. Enaniyetlerne, çıkarlarına, holdinglerine, kibirlerine ağır geliyor. Ama Allah dilediğini Hz. Mehdi olarak seçiyor ve ümmeti bu mübarek kişinin etrafında topluyor.

Şimdi Türk Milleti olarak biz Fethullah Gülen hocamızın da bu Müslümanları birleştiren, güçlendiren, düşmana asla taviz vermeyen üslupla, Kuran üslubuyla konuşmasını istiyoruz. Tekrar söylüyorum, Türk Milleti tarihin hiçbir döneminde düşmanın önünde eğilmemiştir, topraklarından tek bir çakıl parçasını bile düşmana teslim etmemiştir, asla aciz ve zavallı bir üslup kullanmamıştır. Ne Öcalan’a ne de PKK’ya asla taviz verilmeyecektir. Eğer barış için özür dilenmesi, el etek öpülmesi gerekiyorsa PKK ve Öcalan bunca şehidimizi toprağa verdiğimiz için gelip devletimizin elini eteğini öpsün. Ama ne devletimizden ne de milletimizden böyle bir acizlik beklenmesin.