Hz. İsa hiçbir zaman çarmıha gerilmedi...
Hz. İsa ahir zamanda Hz. Mehdi'nin yardımcısı olarak geri dönecek.
Bildiğiniz gibi Hristiyanlık, Hz. İsa’nın çarmıha gerilip orada öldürüldüğü ve daha sonra dirileceği inancı üzerine kurulmuştur. Şu an dünyada yaklaşık iki milyardan fazla Hristiyan Hz. İsa’nın çarmıha gerildiğine ve burada korkunç acılar çekerek öldüğüne inanıyor. Oysa Kuran’da Hz. İsa’nın çarmıha gerilmediği, bu şekilde acı çekerek öldürülmediği çok detaylı bildirilmiştir. Hz. İsa’nın çarmıha gerilişi sırasında yaşananlar dört İncil’de de farklılık göstermektedir. Şimdi bu dört kitaptaki çelişkili ifadelerden bir kısmına değinmek istiyorum.
Haçı kim taşıdı?
Markos 15:21, Matta 27:32 ve Luka 23:26'da, haçı Sireneli Simun’un taşıdığına dair ifadeler yer almaktadır:
Dışarı çıktıklarında Simun adında Kireneli bir adama rastladılar. İsa’nın çarmıhını ona zorla taşıttılar. (Matta 27:32)
Yuhanna İncili’nde ise, haçı Hz. İsa (as)’ın kendisinin taşıdığı belirtilmektedir:
Askerler İsa’yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını kendisi taşıyıp Kafatası –İbranice’de Golgota– denilen yere çıktı. (Yuhanna 19:17)
Çarmıha gerilen haydutlar (hırsızlar):
Markos 15:27-28, Matta 27:44, Luka 23:39-42 bölümlerinde, Hz. İsa (as)’ın sözde iki haydut (hırsız) ile birlikte çarmıha gerildiği söylenmektedir. Buradaki çelişki, Romalıların hiçbir zaman hırsızları çarmıha germiyor olmalarıdır.
İsa’yla birlikte, biri sağında öbürü solunda olmak üzere iki haydudu da çarmıha gerdiler. (Markos 15:27-28)
İsa’yla birlikte çarmıha gerilen haydutlar da O’na aynı şekilde hakaret ettiler. (Matta 27:44)
Hz. İsa’nın sözde çarmıha geriliş saati ile ilgili çelişkili bilgiler:
Matta 27:45-46, Luka 23:44-46, Yuhanna 19:14-15 pasajlarında Hz. İsa (as)’ın sözde çarmıha gerilişi ile ilgili olarak saat on iki’den üçe kadar olan bir süre belirtilirken, Markos 15:25'de bu vaktin saat dokuz olduğu belirtilmektedir.
Öğleyin on iki sularında güneş karardı, üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü. Tapınaktaki perde ortasından yırtıldı. İsa yüksek sesle, “Rabbim, ruhumu ellerine bırakıyorum!” diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi. (Luka 23:44-46)
İsa’yı çarmıha gerdiklerinde saat dokuzdu. (Markos 15:25)
Hz. İsa’nın sözde gömülmesi sırasında deprem olması:
Bu açıklama, Matta İncili’nde geçmektedir:
O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye bölündü. Yer sarsıldı, kayalar yarıldı. Mezarlar açıldı, ölmüş olan birçok kutsal kişinin cesetleri dirildi. Bunlar mezarlarından çıkıp İsa’nın dirilişinden sonra kutsal kente girdiler ve birçok kimseye göründüler. (Matta 27:51-53)
Markos, Luka ve Yuhanna İncillerinde ise Hz. İsa’nın sözde gömülüşüne dair çeşitli tarifler yapılmakta, fakat gerçekleşmiş olsa unutulması mümkün olmayacak olan böyle bir deprem olayından hiç bahsedilmemektedir.
Açıkça görüldüğü gibi dört İncil’de Hz. İsa ile ilgili birçok çelişkili, birbiriyle tutmayan ifadeler bulunmaktadır. Kuran’a göre ise Hz. İsa öldürülmemiş, ruhu Allah katına yükseltilmiştir. Ahir zamanda kıyametten önce Hz. Mehdi’nin yardımcısı olarak Allah tarafından tekrar yeryüzüne gönderilecektir.
Allah, Kuran’da Hz. İsa’ya yönelik tuzakların bozulduğunu ve onu kesin olarak öldürmediklerini şöyle bildiriyor:
Ve: “Biz, Allah’ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük” demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)
Kuran’da Hz. İsa’nın öldürülmediği aynı ayette iki kez özellikle vurgulanmakta ve Hz. İsa’nın öldürüldüğü inancını savunanların “zanna uydukları” belirtilmektedir. Bu son derece açık bir ifadedir ve başka türlü tevil edilmesi mümkün değildir.
Kuran ayrıca Hz. İsa ile ilgili çok önemli bir gerçeği daha haber verir. Hz. İsa’yı yakalamak üzere gelen münafıklar Hz. İsa’yı değil, onun benzeri olan başka birini çarmıha germişlerdir.
Kuran’da aynı ayette Allah, “Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.” (Nisa Suresi, 157) diye haber vererek, çarmıha gerilen kişinin Hz. İsa’nın benzeri olan bir başka kişi olduğunu bize bildirmektedir.
Hz. İsa’nın yerine çarmıha gerilen kişi, Hz. İsa’ya hainlik yapan Yahuda İskaryot (Judas Iskariot)’tur. Allah, çok büyük bir mucize yaratarak Yahuda İskaryot’u Hz. İsa’ya benzetmiştir. Hz. İsa’yı çarmıha germek üzere almaya geldikleri sırada orada bulunan Yahuda İskaryot, Hz. İsa zannedildiği için alınıp götürülmüş ve çarmıha gerilmiştir. Ayrıca Yahuda İskaryot’un yüzü kanla kaplandığı için, halk da çarmıha gerilen bu kişinin Hz. İsa olmadığını anlamamıştır. Nisa Suresi 157. ayetin devamında Allah “Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur.” diye bildirmektedir. Tuzak kuranlar da, etraftakiler de yalnızca zanlarına uymuşlardır, bunun dışında ayette belirtildiği gibi hiçbir bilgileri yoktur.
Nitekim İncil’de Hz. İsa’nın son sözleri olarak aktarılan ifadelerin de (“Elohi, Elohi, lema şevaktani” yani, “Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?) (Allah’ı tenzih ederiz) mahiyeti anlaşılmış olmaktadır. Açık bir iman zafiyetinin delili olan söz konusu sözler, elbette Hz. İsa’ya ait olamaz. Bu sözler, tüm tuzakları bozulan ve Hz. İsa’nın yerine çarmıha gerilen Yahuda İskaryot’a aittir. İşte bu nedenle isyan doludur. Zaten Allah’ı kalpten seven, her şeyin Allah’tan geldiğini bilen, Allah’a gönülden boyun eğmiş bir kul olan Hz. İsa’nın bu ifadeleri asla kullanmayacağı açıktır. Böylesine isyankâr ifadelerin Yahuda İskaryot gibi bir münafıktan çıkmış olması ise beklenen bir durumdur. Sonuç olarak Hz. İsa hiçbir zaman çarmıha gerilmemiştir, uyku halinde göğe alınmıştır. Allah dilediği zaman kendisini diriltecek ve yeryüzüne tüm insanlığa müjde olarak geri gönderecektir.
“Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.” (Meryem Suresi, 33)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder