16 Nisan 2014 Çarşamba

Kuran bilime nasıl yol gösterir – 2


Kuran bilime nasıl yol gösterir – 2
Dün başladığım yazı dizime bugün de devam ediyorum. Şimdi isterseniz bir yaratılış mucizelerinden biri olan deveyi inceleyelim vebilimin Kuran ile nasıl bağdaştığına bakalım:
Bildiğiniz gibi açlığa dayanması için devenin vücudunda özel bir besin deposu yaratılmıştır. Bu depo devenin sırtındaki hörgücüdür. Hörgüç içinde 40 kiloya yakın yağ depolanır. Bu depo sayesinde deve günler boyunca hiç yemek yemeden yol alabilir. Çölde bulunan yiyeceklerin çoğu kuru ve dikenlidir. Ancak devenin sindirim sistemi bu zor şartlara uygun yaratılmıştır. Hayvanın dudakları ve dişleri sivri dikenleri bile rahatlıkla yemesini sağlayacak yapıdadır. Özel bir tasarıma sahip midesi ise çöldeki hemen her bitkiyi öğütebilecek kadar güçlüdür.
Çöldeki kum fırtınalarının yaydığı kum tanecikleri, boğucu ve kör edicidir. Deve bu güç şartlarla vücudundaki özel koruma sistemleri sayesinde kolayca baş edebilir. Devenin göz kapakları şeffaftır. Bu kapaklar hayvanın gözlerini hem kum tanelerinden hem tozdan korur, hem de gözleri kapalıyken dahi ışığı görebilmesini sağlar. Uzun ve sık kirpikleri ise, gözüne toz girmesine izin vermeyecek şekilde yaratılmıştır. Devenin burnunda da özel bir tasarım vardır. Kum fırtınası başladığı anda, burun delikleri özel kapakçıklarla kapanır.
Çölde yolculuk yapan bir araç için en büyük tehlikelerden biri, kuma saplanmaktır. Ancak yüzlerce kilo yük taşımasına rağmen deve için böyle bir tehlike yoktur. Çünkü devenin ayakları da çöl için özel olarak tasarlanmıştır. Hayvanın geniş ayak parmakları kuma gömülmesini engeller ve bir kar ayakkabısı gibi görev yapar.
bilim_kuran
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Vücudu ise sık ve sert tüylerle kaplıdır. Bu post, hayvanı hem güneşin yakıcı ışınlarından, hem de güneş battıktan sonra başlayan çöl soğuğundan korur.  Devenin vücudunun belirli bölgelerinde kalın ve koruyucu deri tabakaları vardır. Bu sert tabakalar, deve kızgın kuma oturduğu zaman kumla temas edecek bölgelere yerleştirilmiştir. Bu sayede hayvanın derisi sıcaktan kavrulmaz. Bu sert deri tabakaları zamanla oluşan birer nasır değildir. Deve bunlarla birlikte doğar.
bilim_kuran1
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Deve ile ilgili araştırmasını tamamlayan bilim adamı işte bunları görecek ve devedeki kompleks sistemi gördüğünde bunun asla tesadüflerle, aşamalı olarak meydana gelemeyeceğini hemen anlayacaktır. Biraz daha incelediğinde, devedeki her detayın mucizevi bir yaratılışı olduğuna şahit olur. Devenin, birbirini tamamlayan ve hepsi birbiriyle tam bir uyum içinde olan çok sayıda tasarımdan oluştuğunu görür ve onu yaratmış olan Allah’a hayranlığı kat kat artar. Bu  ona büyük bir araştırma şevki verir. Aksini iddia etmenin 20. yüzyılın sonuna yaklaştığımız şu günlerde, hiçbir bilimsel dayanağı olamaz. Sahip olduğu bu tasarım nedeniyle sadece bir deve bile yaratılışın yeterli ve çok büyük bir delilidir. İşte bu yüzden Cenab-ı Allah deveyi bize örnek olarak göstermiştir.
bilim_kuran2
Kuran bilime nasıl yol gösterir
“Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu? Yere; nasıl yayılıp-döşendi?” (Gaşiye Suresi, 17-20)
bilim_kuran3
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Materyalistler, dinin tarih boyunca bilime karşı olduğu, bilimin ancak din terk edildiğinde gelişebileceği gibi, cahil insanları etkilemeyi hedefleyen hikayeler anlatırlar. Oysa bilimin tarihine biraz göz atmak bile, bu iddiaların yanlışlığını görmek için yeterli olacaktır. İslam Tarihi’ne baktığımızda, Kuran’la birlikte Ortadoğu coğrafyasına bilimin de girdiğini görürüz. İslam öncesi, türlü batıl inanışa ve hurafeye inanan, evren ve doğa hakkında hiçbir gözlem yapmayan bir toplumların medenileştiği, bilgiye önem verir hale geldiği ve Kuran’ın emirlerine uyarak evreni ve doğayı gözlemlemeye başladığı görürüz. Kuran’da insanlara öğretilen akılcılık ve gözlemcilik, özellikle 9. ve 10. yüzyıllarda büyük bir medeniyetin doğmasına yol açmıştır. Bu dönemde yetişen çok sayıda Müslüman bilim adamı, astronomi, matematik, geometri, tıp gibi bilim dallarında çok önemli keşifler gerçekleştirmiştir. İsterseniz şimdi bu bilim adamlarından bazılarına kısaca değinelim.
bilim_kuran4
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Hazini: Horasan’da yaşayan bu Müslüman bilim adamı Newton’dan 500 yıl önce, “her cismi yer kürenin merkezine doğru çeken bir güç” olduğunu söyledi. Kendi icat ettiği hassas terazi ile yaptığı yoğunluk ve ağırlık ölçümleri, günümüz teknolojisi kullanılarak yapılan ölçüm sonuçlarına çok yakın. Bunu şu tabloya bakarak anlayabiliriz.
bilim_kuran5
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Fatih Sultan Mehmet: İstanbul’u fetheden ve Havan topunu icat eden, yivli topları döktüren Fatih Sultan Mehmet, kendi icadı olan ve adı “şahi” olan topların ağırlığı 17 ton ve bakırdan dökülmüş olup 1.5 ton ağırlığındaki mermileri 1 km ileriye atabiliyordu.
bilim_kuran6
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Harizmi: Sıfırında içinde bulunduğu 10 rakamdan oluşan sayı sistemini batı dünyasına tanıttı. Modern cebir biliminin kurucusu olarak bilinir: birinci ve ikinci derece denklemleri tanımlayarak çözümlerini gösterdi. Sinüs, kosinüs gibi matematiksel fonksiyonları ilk defa kullanarak trigonometrinin temellerini attı.
bilim_kuran7
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Şüphesiz bilime katkıda bulunan müslümanlar bu kadarla sınırlı değil. Mesela Beyruni, Galilei’den 600 yıl önce dünyanın döndüğünü kanıtlamış, Newton’dan 700 sene önce dünyanın çapını hesaplamıştır. Zekeriya KazviniAristo’dan beri süregelen beyin ve kalple ilgili birçok yanlış düşünceyi çürütmüş, bugünkü bilgilerimize son derece yakın bilgiler sunmuştur. Kindi ise Einstein’dan 1100 yıl önce izafi fizik ve izafiyet teorisini ortaya atmıştır. Ali bin İsa gözün yapısını incelemiş ve göz hastalıklarına bilimsel tedaviler önermiştir. İbn-i Heysem optik biliminin kurucusudur. Galilei onun eserlerinden faydalanarak teleskopu bulmuştur.
İslam dini akıl ve vicdan dinidir. İnsan, aklı ile dinin bildirdiği gerçekleri görür ve vicdanını kullanarak gördüklerinden sonuç çıkarır. Örneğin akıl ve vicdan sahibi bir insan kendisine hiçbir bilgi verilmese bile evrendeki herhangi bir varlığın özelliklerini incelediğinde bunun üstün bir Akıl, İlim ve Güç sahibi tarafından yaratıldığını anlar. Veya dünyada yaşamın meydana gelebilmesi için gereken binlerce koşuldan sadece birkaçını görmesi bile, dünyanın insanların yaşayabilmeleri için özel olarak yaratılmış bir gezegen olduğunu anlaması için yeterlidir. Akıl ve vicdan sahibi bu insan, dünyanın tesadüfen oluştuğu gibi bir iddianın saçmalığını ise kolaylıkla anlar. Kısacası aklını ve vicdanını kullanarak düşünen her insan Allah’ın varlığının delillerini tüm açıklığı ile görebilir. Bu insanlardan birayette şu şekilde bahsedilir:
“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Al-i İmran Suresi, 191)
bilim_kuran8
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Kuran’da bir çok yerde Allah insanları, gökyüzü, yağmur, bitkiler, hayvanlar, doğum, coğrafi özellikler gibi konularda araştırma ve inceleme yapmaya çağırır. Tüm bunları araştırmanın yolu ise bilimdir. Bilimsel araştırmalar sonucunda elde edilen bilgiler insanlara yaratılışın sırlarını, Allah’ın sonsuz ilmini, aklını ve gücünü tanıtır. Tarih boyunca insanlığa büyük hizmetler veren bilim adamlarının önemli bir bölümünün Allah’a inanan dindar kimseler olmasının nedeni de budur. Bilim Allah’ın kudretini takdir edebilmenin bir yoludur.
bilim_kuran9
Kuran bilime nasıl yol gösterir
Şüphesiz bilim ile dini bağdaştıranlar sadece müslüman bilim adamları değildir. Yüzyıllardır dinin kendilerine sağladığı özgür aklı, sınırsız düşünme yeteneğini kullanarak bilime büyük katkılarda bulunmuş olan birçok batılı bilim adamı bulunmaktadır. Bu kişiler, hem bilimin, dinle tam bir uyum içinde olduğunu göstermiş, hem de bilime ve insanlığa önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Newton, Kepler, Max Planck, Einstein gibi bilim tarihine yön veren ünlü bilim adamları yaptıkları gözlemler ve araştırmalar sonucunda evrenin Allah tarafından yaratıldığını, düzene konduğunu ve Allah’ın hakimiyetinde olduğunu savunmuşlardır. Dahası, bilimin temel prensipleri inançlı kişiler tarafından ortaya atılmış ve çağdaş bilimin doğuşunda dinin önemli bir rolü olmuştur.
bilim_kuran10
Kuran bilime nasıl yol gösterir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder