14 Nisan 2014 Pazartesi

Son durum: Taksim’e 20 yeni ağaç ve 152 bin çiçek dikildi!

Taksim'a ağaçların yanında devletimiz büyük bir havuz da yapsın.

Sonunda beklenen görüntüler geldi. En sonunda devlet Taksim’i ağaçlandırmaya ve çiçeklendirmeye başladı. Başından beri başbakanımızın çıkıp “Taksim’i daha da ağaçlandıracağız, burayı iyice genişleteceğiz, bir Gezi parkı yetmez, bir Gezi parkı daha yapacağız” demesini bekliyorduk. Çünkü sokağa dökülen halkı yatıştıracak kelimeler bunlar. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızdan da “bizim neden Paris’te olduğu gibi, Roma’da olduğu gibi güzel ve gösterişli bir meydanımız yok” diye mesajlar geliyor. Onlar da Taksim’in böyle gösterişli dünya çapında bir meydana dönüşmesini istiyorlar.

Bence devletimiz Taksim’e sadece ağaç ve çiçek dikmekle kalmasın. Taksim’in ortasına insanların çok hoşuna gidecek çok büyük bir havuz yapsın ve havuzun çevresini de gösterişli heykellerle donatsın. Her yere yüzlerce ağaç dikilsin, yeni parklar yapılsın. Bir de bazı belediyelerin ışık direklerine astıkları çiçekler var. Onlar da çok şahane bir görüntü oluşturuyorlar. Bunları yaparlarsa çok güzel bir görüntü oluşur diye düşünüyorum. Böylece Taksim, genç, yaşlı tüm vatandaşlarımızın hoşuna gideceği bir mekan olacak. İsterse devlet oraya Topçu Kışlasını da yapsın ama önce Taksim’i iyice genişletip her yeri ağaçlarla donatsın. Gençler de orada güzelce gezip eğlensinler.

Devlet bütün bu ağaçlandırma işlerini yaparken bir de başından beri yapması gereken bir konuya daha el attı. Artık çıkarılan yalan haberleri anında medya organlarından, twitterdan, facebook dan açıklıyorlar.Provokasyon amaçlı yapılan haberlerin, resimlerin gerçek dışı olduğunu tek tek gösteriyorlar. Bu da bu ülkeye bilinçli bir şekilde zarar vermeye çalışan kişilerin planlarını baştan bozuyor. Ayrıca İstanbul valisi sıkılan suda hiçbir kimyasal madde olmadığını da açıkladı, bu yönde yapılan haberlere de kimse inanmasın.

Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Türkiye’de çok büyük kargaşa varmış gibi haber yapan Batı kaynakları hiç de samimi değil. Ne vatandaşlarımızın sağlığı ve huzuru ne de ülkemizin selameti bu medya organlarının umrunda. Provokatif başlıklar atan bu tarz Batı medyasına karşı da vatandaşlarımız sağduyulu ve bilinçli olmalı. Halkımız devletimize sahip çıksın, Türkiye barış ve kardeşlik yurdudur, savaş ve nefret değil. Aklı selim olanların yapması gereken, bu oyunlara gelmemek, sağduyuya çağırmak, sabırlı olmaktır.

Umarım herkesin görüşlerini açıklarken sağduyulu, yapıcı, başkalarının görüş ve inançlarına saygılı davrandığı bir anlayış, yani Kuran ahlakı en kısa zamanda tüm dünyaya hakim olur. Ülkemizde birbirini seven, birbirine destek olan, şefkat duyan, birbirini kucaklayan insanların yaşadığı bir ülkedir. Bunu da tüm dünya bilsin. Türkiye’nin her ne olursa olsun bölüp parçalayamayacaklarını da herkes bilsin.