Yumuşakçaların çok özel yaratılmış kabukları…

Kabuğunun biçimine, de­senine ve rengine baka­rak bir yumuşakça hakkında pek çok şey söyle­yebilirsiniz. Örneğin, basık ve geniş bir kabuk gördüğü­nüzde, bu kabuğun ait olduğu canlının çok güçlü dalgaların olduğu ve avcı hayvanların çokça bulunduğu bir yerde yaşadığını söyleyebiliriz.

İnce ve biçimi kü­reye yakın olan bir kabuk, büyük bir olasılıkla derin sulardan ya da kutup bölgelerinden geliyordur. Kumlu yüzeyler­de yaşayan yumuşakçaların kabuklarının kenar­ları daha yaygın olur. Bu yapı, onların kolayca dengede kalmalarıı sağlar. Daha durgun sularda, kabuğun üzerinde bulunan diken gibi yapılar yumuşakçanın daha büyük görünmesini sağlar. Böy­lece canlı düşmanlarının gözüne daha korkunç görü­nür. Bu yapılar, aynı zamanda kabuğun yüzey alanını da artırarak başka deniz canlılarının buralara yerleşmelerine olanak tanır.

Peki deniz canlılarının kabuğun yüzeyine yerleşmesinin yumu­şakçaya ne yararı var? Kabuğun üzerine yerleşen canlılar yumuşakçanın düşmanlarından gizlenmesini sağlar. Bu konuklar, belki kabuğun görünümü­nü değiştirmez ama kokusunu değiştirerek düşmanları yanıltabilir. Kimi yumuşakçalar da yumuşak çamurlu ya da kumlu yüzeylere gömülmelerini sağlayan düz, uzun ve sivri kabuklara sahiptirler. Kabukluların renk ve desenleri de neyle beslendiklerini gösterir. Ör­neğin, genç abalon denilen deniz sal­yangozu, kırmızı denizyosunuyla beslenir. Bu, onun renginin kırmızı olmasını sağlar.

Denizin altında yaratılan tüm bu güzellikler sonsuz ilim ve muhteşem sanat sahibi olan Allah’ın eseridir. Bu güzellikleri görüp tefekkür eden müminlerin imanlarına iman katılır, kalplerindeki Allah sevgisi arttıkça artar.

 

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah’adır. (Bundan) Sonra bile, inkar edenler, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar. (En’am Suresi, 1)

İki deniz bir değildir. Şu, tatlı, susuzluğu keser ve içimi kolay; şu da, tuzlu ve acıdır. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takınmakta olduğunuz süs eşyalarını çıkarırsınız. O’nun fazlından aramanız ve umulur ki şükretmeniz için gemilerin onda (denizde) suları yara yara akıp gittiğini görürsün. (Fatır Suresi, 12)