22 Nisan 2014 Salı

Yoksa sonsuz hayatın için hiçbir planın yok mu?


Yoksa sonsuz hayatın için hiçbir planın yok mu?
Dünyadaki her insan kendi yaptığı planlardan sorumludur...

Bugün için herkesin kafasında ne yapacağı ile ilgili bir plan var değil mi? Kimi iş çıkışında arkadaşları ile buluşup yemeğe gidecek, kimi evine gelen misafirleri ağırlamak için alışverişe gidecek, kimi yeni açılan alışveriş merkezine gidip yeni kıyafetler alacak, kimi evde oturup yarınki sınavına çalışacak, kimi de bu akşam yayınlanan dizisini seyretmek üzere her hafta yaptığı gibi televizyonun karşısına geçecek…
Aslında hayatımız tek bir plandan oluşmuyor. Adeta bir plan zinciri içinde yaşıyoruz. Sadece kendimiz için değil, aynı zamanda ailemiz, eşimiz, dostlarımız, çocuklarımız içinde sürekli plan yapıyoruz. Sabah kalktığımız andan itibaren kafamızda yapacağımız işleri sıralıyoruz ve uyguluyoruz. O gün ne zaman iş toplantısına gireceğimiz belli, ne zaman yemek yiyeceğimiz belli. Hatta toplantıda ne konuşacağımızı bile önceden düşünüyoruz.
Dünya hayatına baktığımızda, işte böyle her insan hayatının her dakikasını planlıyor. Bu yaz Bodrum’a tatile gideceğini planlıyor, kışın İsviçre’de kayak tatili planlıyor. Doğum günü tarihi geldiğinde eşine sürpriz doğum günü partisi yapmayı planlıyor. Ve birçok insan hiçbir şekilde yazın nereye gideceğini planlamayı unutmuyor, ay sonu vereceği partiyi unutmuyor, çocuklarını Şubat tatilinde bir yere götürmeyi planlamayı unutmuyor. Çünkü dünya hayatındaki her ayrıntıya, daha doğrusu dünyayı yaşamaya çok önem veriyor.
Ama bütün bu planları yaparken belki de milyonlarca insanın unuttuğu çok önemli bir gerçek var. O gerçek mutlaka ama mutlaka bir gün karşılaşılacak olan ölümdür. Ölümden tek bir insan bile kaçamaz, ölüm gününü öne alamaz, ya da erteleyemez. Ölümle birlikte dünya hayatı bir bıçak gibi kesilecek ve ölen insan bir anda kendini sonsuz hayatının içinde bulacak. Belki de o insanın hiç beklemediği bir anda ölüm melekleri canını alacak. Bir gece yatağına uzanmış yarın yapacağı toplantıyı planlarken bir daha o yataktan hiç kalkamayacak. Yine bir gece eğlenceden dönerken ani bir trafik kazası yüzünden ölüp dünya hayatı için yaptığı tüm planları anında yok olacak. Ölümün bitirip yok etmediği bir plan olabilir mi? Ölüm meleklerini karşısında gören insan bir daha yaptığı planların bir tekini bile gerçekleştirebilir mi…
Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır vecennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (Ali İmran Suresi, 185)
Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)
De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, hayatınıza son verecek, sonra Rabbinize döndürülmüş olacaksınız.” (Secde Suresi, 11)
Milyarlarca iman etmeyen insan şeytanın peşine düşüp işte bu şekilde nefsini eğlendirmeye kapılıyor. Dünya hayatına öyle bir dalıyor ki, şeytan gözlerini öyle bir kör ediyor ki, bunca insan her an gelip onları yakalayabilecek olan ölümü tamamen unutuyor. Hatta yıllarca, belki kırk yıl, elli yıl bir gün gelip de öleceklerini ve bu dünyayı terk edeceklerini akıllarına bile getirmiyorlar. Çünkü o sırada kafaları sadece dünya hayatı ile ilgili yaptıkları planlarla meşgul. Öyle detaylara boğulmuş durumdalar ki, adeta bir bataklığın içine saplandıkça saplanıyorlar. İşte şeytan insanları garip bir büyü ile Allah’tan, ahiretten ve hesap gününden böyle sürekli uzaklaştırıyor.
Andolsun Allah’a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azap vardır. (Nahl Suresi, 63)
Ona yazılmıştır: “Kim onu veli edinirse, şüphesiz o (şeytan) onu şaşırtıp-saptırır ve onu çılgın ateşin azabına yöneltir.” (Hac Suresi, 4)
Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, (bilsin ki) gerçekten o (şeytan) çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, bilendir. (Nur Suresi, 21)
Dikkat ederseniz iman etmeyen insan çarçabuk geçecek olan dünya hayatı için sınırsız plan yaparken sonsuz hayatı için hiç plan yapmıyor. Kafasından kendi ahireti için tek bir düşünce dahi geçmiyor. Bakın her insan ölür ölmez sonsuza kadar sürecek olan ahiret hayatına adım atıyor. Burada bir yıl değil, bin yıl değil, trilyonlarca yıl değil, sonsuza kadar bitmeyecek bir hayattan bahsediyorum. İnsan Allah’a iman edip, hayatını Allah’ın rızasına göre planlarsa ve Allah’da bu yaptıklarından razı olursa, işte o zaman sonsuz cennete kavuşabilir. Ama hayatını yalnızca nefsini eğlendirmeye yönelik planlarsa, Allah’ı unutup şeytanın adımlarını izlerse, işte o zaman da sonsuz cehennemle karşılaşır. O zaman ona yardım elini uzatacak tek bir dost bile bulamaz. Dünyaya dönüp tüm hayatını Allah için yaşamak istese de bunu yapamaz. Bu yüzden her mümin dünyadaki tüm planlarının temelini Allah’ın rızası ve sonsuza kadar bitmeyecek ahiret hayatı üzerine kurmalıdır. İnkâr edenler ise tüm hayatlarını nasıl boşa harcadıklarını büyük bir pişmanlıkla ahirette anlayacaklardır…
Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır. (Araf Suresi, 36)
Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: “Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim” diyecek. (Nebe’ Suresi, 40)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder