20 Nisan 2014 Pazar

Aramızda ölünce dinlenecekler var…


Aramızda ölünce dinlenecekler var…
Mehdi talebeleri samimiyetleriyle, ihlaslarıyla, Mehdi'ye olan bağlılıklarıyla örnek olacaklar.

Ahir zamanda yaşadığımız bu dönemde içimizde öyle insanlar var ki, bu insanlar adeta nefes nefese yaşıyorlar, hayatlarının her anında Allah rızası için koşturuyorlar. Her gün saatlerce tebliğ yapıyor, varını yoğunu Allah yolunda harcıyor, gündüzün en erken saatlerinde güne başlayıp gece geç saatlere kadar Allah için çalışıp çabalıyor…
Herkesin dünyaya dalmış olduğu bu günlerde işte böyle ihlaslı, böyle samimi, kalbi Allah aşkıyla dolu müminler var. Onlar hayatlarını Allah’a adamışlar, dünya hayatının geçici yararını ellerinin tersiyle itip, nefislerini satın almışlar. Bu dünya için değil ahiret için yaşıyorlar. Hayatlarının her dakikasında Allah’ı razı etmek için çabalıyorlar. Yaptıkları işlerden, ticaretten kazandıklarını Allah yolunda zevkle harcıyor, kalbi İslam’a ısındırılacaklara tebliğ yapıyorlar. Sabah gözlerini açar açmaz büyük bir şevkle yataklarından kalkıp akşam Allah için bir gün daha geçirmenin zevkiyle, güzelliğiyle, dinginliğiyle ve iç huzuruyla yataklarına giriyorlar…
İnsanların bu kadar eğlenceye, dünya malına, mülküne, zevkine düştüğü bu dönemde böyle samimiyetle yaşayanlar kimler olabilir? Tabii ki bunlar tüm dünyaya İslam’ı son kez hakim edecek olan Hz. Mehditalebeleridir. Peygamberimiz hadislerinde Hz. Mehdi talebelerinin genç yaşta olacaklarından ve derin iman sahibi olacaklarından şöyle bahsediyor:
“Kaim (Hz. Mehdi) a.s’ın ASHABI GENÇTİR VE İÇLERİNDE YAŞLI YOKTUR. Ancak gözdeki sürme veya azıktaki tuz kadardırlar ve azıktaki en az şey tuzdur.”(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s.374)
“Hz. Mehdi (a.s.)’ın yardımcılarının, ALLAH HAKKINDA ZERRE KADAR ŞÜPHELERİ OLMAYACAK ve Allah’ı nasıl tanımak gerekirse, o şekilde tanıyacaklar.” (El-Beyan Fi-Akbarı Hz. Mehdi (a.s.) Ahir Zaman (a.s.), bölüm: 5; Mikyal el-Mekarim, cilt:1, sayfa:65)
Hz. Mehdi (a.s.)’ın talebelerinin ruhları lamba gibi aydınlıktır, onların kalpleri de aydınlanmıştır. (Mikyal el-Mekarim, Cilt:1, sayfa: 65)
“Buyurdu ki: “Onları yeryüzünün kenarlarında ara. Onların yaşantıları sadedir, evleri sırtlarındadır, eğer hazır olsalar tanınmazlar, eğer KAYBOLSALAR ARANMAZLAR, HASTA OLSALAR KİMSE ONLARIN ZİYARETİNE GELMEZ, eğer evlenmek isteseler kimse onlara gelmez, eğer ÖLSELER CENAZELERİNE KİMSE KATILMAZ. Onlar mallarını aralarında eşit olarak paylaşırlar ve birbirlerini kabirlerinde ziyaret ederler, ayrı şehirlerde olsalar dahi istekleri hep aynıdır.”(Gaybet-i Numani, sf. 239)
Bu hadiste de insanların büyük bir kısmının Hz. Mehdi ve talebelerinden uzak duracağına dikkat çekiliyor. Öyle ki kaybolsalar dahi aranmayacakları haber veriliyor. Bu da o değerli şahıslardan bazılarının içinde bulundukları toplumun, ailelerinin, akrabalarının kendilerine olan olumsuz yaklaşımına işaret etmektedir.
Peygamberimiz Hz. Mehdi talebelerinin birbirlerine çok benzeyeceklerini, dışardan bakanların onları kardeş zannedeceğini şöyle bildiriyor:
Onları görüyor gibiyim; AYNI RENK, AYNI BOY, YÜZLERİ AYNI VE ELBİSELERİ DE AYNI… olarak Hazret-i Mehdi (a.s.)’a biat ederler.” (İbn Tavus, el-Melahimu ve’l-Fiten, s.122)
“Aralarında kadınların da bulunduğu 314 kişilik bir grup oluştururlar. Onlar her zalime galip gelirler. Onların kalpleri demir gibidir ve onlar gündüz arslan, gece de abiddirler. Ne evvelkiler, ne de sonrakiler fedakarlıkta onlara yetişemez.” (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi BeyanıEnne’l Mehdi min EvladıAli b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)
Peygamberimizin hadislerine baktığımızda bu çok samimi ve ihlaslı insanların çok fedakar olduklarını, kendi hayatlarını bir kenara bırakıp İslam’ı hakim etmek için var güçleriyle çabaladıklarına şahit oluyoruz. Tıpkı peygamberimizin yanında olup, ona inanıp, güvenip, herşeylerini Allah yoluna adayan sahabeler gibi. Tıpkı Hz. Musa’ya inanan bir avuç insan gibi, tıpkı Hz. İsa’ya inanıp onun peşinden giden bir avuç havari gibi. Tıpkı azgın kavmin içinde Hz. Nuh’a inanıp gemiye binen bir avuç insan gibi…
Bu ihlaslı insanları hiçbir şekilde yollarından döndüremezsin, istersen dünyayı önlerine ser, yine de dosdoğru yollarından döndüremezsin. Onlar Allah’ın rızasını herşeyden güzel görmüşler, kalpleri Allah sevgisiyle tatmin bulmuş, görülmemiş güzellikte insanlar bunlar. Onlar da tıpkı öncekiler gibi ahidlerine sadakat gösterdiler ve hiçbir şekilde sözlerini değiştirmediler. Gerçekten de dünya hayatında İslam’ın hakim olması için nefes nefese bir mücadele içindeler ve ancak ölünce dinlenecekler…
Mü’minlerden öyle erkek-adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler. (Ahzab Suresi, 23)
Cennet bahçeleri bu güzel insanlar için, muhteşem cennet köşkleri, harika cennet sofraları bu güzel insanlar için… Onlar sonsuza kadar en güzel şekilde ağarlanacaklar, dünya hayatlarını Allah adamanın şerefiyle ve nuruyla cennet kapılarından içeri alınacaklar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder